Çocuklarda büyüme geriliği, yetişkinlerde ise kronik yorgunlukla kendini gösterebilen çölyak hastalığı, gluten içeren besinlerle tetikleniyor. Prof. Dr. Benan Kasapoğlu, hastalığın tanı ve tedavi süreci hakkında önemli bilgiler verdi.
Çölyak hastalığı, vücudun buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı verdiği bağışıklık tepkisiyle ince bağırsakta hasara yol açan otoimmün bir rahatsızlıktır. Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Benan Kasapoğlu, dünyada her 100 kişiden birinde çölyak görüldüğünü belirtiyor.
Gluten; bazı ilaçlarda, vitaminlerde ve bitki çaylarında da koruyucu madde olarak bulunabiliyor. Bu nedenle sadece ekmek veya makarna gibi bilinen gıdalar değil, birçok farklı ürün çölyak hastalarını tehdit edebiliyor.
İnce bağırsaktaki hasarlanma nedeniyle, çölyak hastalarında sıklıkla ishal, kilo kaybı, gaz, halsizlik ve kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Çocukluk çağında bu tablo daha belirgin şekilde malabsorbsiyon (vitamin-mineral emilim bozukluğu) şeklinde görülüyor.
Prof. Dr. Kasapoğlu, “Çölyak testleri yapılmadan önce mutlaka glutenli besinler tüketilmeye devam edilmelidir” uyarısında bulunuyor. Gluten diyeti uygulanırken yapılan testlerde, bağışıklık sistemi tepki vermeyeceği için tanı konulması zorlaşabiliyor.
Çölyak hastalığının tedavisinde en etkili ve temel yöntem glutensiz diyettir. Diyete dikkat edilmediğinde; ince bağırsakta ciddi hasar oluşabilir, lenfoma gibi kanser riskleri artabilir.
Çölyak, bir otoimmün hastalık olduğundan dolayı tiroid hastalıkları, tip 1 diyabet ve bazı cilt hastalıklarıyla birlikte görülebilir. Genetik yatkınlığı olan bireylerin düzenli kontrol yaptırmaları ve şüpheli belirtiler gösterdiklerinde mutlaka gastroenteroloji uzmanına başvurmaları öneriliyor.