Çölyak hastalığı, buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan bir protein karışımı olan Gluten ve otoimmün bir hastalıkla ilişkilidir. Liv Hospital Gastroentroloji Uzmanı Dr. Koray Koçhan, Gluten’in, ince bağırsağın iç yüzeyinde hasara yol açabilen bir reaksiyon başlattığının altını çizdi. Bununla birlikte Çölyak hastalığının sadece fiziksel sağlık üzerinde değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal yaşam üzerinde de önemli bir etkiye sahip olduğu vurgusunu da yaptı.
Çölyak hastalığı, sindirim sisteminin gluten adı verilen bir proteine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonu göstermesiyle karakterize edilen otoimmün bir hastalıktır. Gluten, buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan bir protein karışımıdır. Bu protein karışımı, unlu mamullerde yapışkanlık ve esneklik sağlar.
Gluten, özellikle ekmek, makarna, kek, bisküvi, pizza ve birçok hazır gıda ürününde bulunur. Gluten, gliadin ve glutenin adı verilen iki ana protein grubundan oluşur. Bu proteinler, özellikle çölyak hastalarında bağışıklık sistemi tepkisine neden olan toksik peptidler içerir. Gluten, ince bağırsağın iç yüzeyinde hasara yol açabilen bir reaksiyon başlatır.
Çölyak hastalığı, ince bağırsakta gluten tüketimi sonrası ortaya çıkan inflamasyon (iltihap) ve hasar ile karakterizedir. Dünya genelindeki prevalansı %1 civarındadır ve genellikle genetik yatkınlık ile ilişkilidir.
Çölyak hastalığının gelişiminde bazı özel genlerinin varlığı önemli bir risk faktörüdür. Çölyak hastalığı sıklıkla diğer bazı hastalıklarla birlikte görülebilir. Bazı yaygın görülen bu hastalıklar arasında:
Bu hastalıkların çölyak hastalığı ile birlikte görülmesi, hastaların sağlık durumunu daha da karmaşık hale getirebilir. Bu nedenle, çölyak hastalarının diğer sağlık sorunları açısından da düzenli olarak takip edilmesi önemlidir.
Çölyak hastalığının semptomları sindirim sistemi dışında birçok sistemi etkileyebilir. Yaygın semptomlar arasında karın ağrısı, ishal, kilo kaybı, yorgunluk ve cilt döküntüleri bulunur.
Bazı hastalar tipik sindirim sistemi belirtileri gösterirken, diğerleri cilt, sinir sistemi veya başka sistemleri de etkileyen geniş bir yelpazede belirtiler yaşayabilir. Bu nedenle, çölyak hastalığı olan bireylerin semptomlarını tanımak ve uygun tedaviyi almak önemlidir.
– Kronik ishal
– Karın ağrısı ve kramp
– Bulantı ve kusma
– Kabızlık
– İştah kaybı ve kilo kaybı
– Vitamin ve mineral eksiklikleri (örneğin, demir eksikliği anemisi, vitamin D eksikliği)
– Protein enerji malnütrisyonu
– Büyüme geriliği (çocuklarda)
– Dermatitis herpetiformis: Kırmızı kabarcıklı, kaşıntılı döküntüler
– Kronik ülseratif dermatit
– Dermatomiyozit: Kaslarda zayıflık ve deride kızarıklık
– Baş ağrısı ve migren
– Nöropati: Uyuşma, karıncalanma, dengesizlik hissi
– Epileptik nöbetler (çok nadir)
– Demir eksikliği anemisi
– Megaloblastik anemi (B12 ve folik asit eksikliği)
– Karaciğer enzimlerinde yükselme
– Karaciğer yağlanması
– Osteoporoz ve osteopeni (Kemik erimesi)
– Kas krampları ve güçsüzlük
– Adet düzensizlikleri
– İnfertilite (kısırlık)
Tanı genellikle kan testleri ve ince bağırsak biyopsisi ile konur. Tedavi ise gluten içermeyen bir diyetle mümkündür. Hastaların ömür boyu sıkı bir şekilde gluten tüketiminden kaçınmaları gerekmektedir.
Çölyak hastalığı, uygun tedavi edilmezse osteoporoz, infertilite, nörolojik bozukluklar ve bağışıklık sistemi hastalıkları gibi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, hastaların gluten içermeyen bir diyeti sürdürmeleri hayati önem taşır. Erken tanı ve uygun tedavi ile hastaların yaşam kalitesi artırılabilir ve potansiyel komplikasyonlar önlenmiş olur.
Çölyak hastalığı, sadece fiziksel sağlık üzerinde değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal yaşam üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Bu etkilerin bazıları:
Bu zorluklarla başa çıkmak için, çölyak hastaları ve aileleri destek gruplarına katılabilir, psikolojik danışmanlık alabilir veya kaynaklardan faydalanabilirler. Ayrıca, hastalığın yönetimi konusunda bilgi sahibi olmak ve sosyal destek ağı oluşturmak da önemlidir.
– Ekmek
– Makarna
– Bulgur
– Kuskus
– Krakerler
– Kekler
– Krep ve pankekler
– Bira
– Arpa unu
– Arpa şurubu (şeker)
– Çavdar ekmeği
– Çavdar gevreği
– Çavdar unu
– Yulaf ezmesi
– Yulaf unu
– Yulaf barları
– Hazır çorbalar ve çorba karışımları
– Hazır soslar ve marinadlar
– Hazır çörekler ve kurabiyeler
– Salam, sosis, sosis, jambon gibi işlenmiş et ürünleri
– Soya sosu (bazıları glütensiz olabilir)
– Teriyaki sosu
– Bulyonlar ve hazır çeşniler
– Çikolata kaplı atıştırmalıklar (bisküvi, gofret vb.)
– Bazı çikolata ve şekerleme çeşitleri (kontamine olabilir)
– Kekler, kurabiyeler ve pastalar
– Hazır pizza
– Dondurma
– Dondurulmuş patates ürünleri (patates kızartması, kroketler)
– Kahvaltı gevrekleri ve mısır gevreği (bazıları glütensiz olabilir)
– Granola barları
– Enerji barları
Çölyak hastaları için gluten içermeyen alternatifler arasında pirinç, mısır, quinoa, amaranth ve glütensiz tahıl ürünleri bulunur. Ayrıca, glutensiz un karışımları ve glutensiz ekmekler gibi özel ürünler de mevcuttur.
Gluten, çölyak hastaları için zararlı olabilir, ancak genel nüfus için genellikle güvenlidir. Ancak, son yıllarda gluten duyarlılığı veya intoleransı olan bireylerin sayısında artış gözlemlenmektedir, bu nedenle bazı kişiler glutensiz diyetleri tercih edebilirler. (HABER MERKEZİ)