Hipertansiyon gençleri de tehdit ediyor! uzmanlar uyardı: 8 risk faktörüne dikkat! Dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan hipertansiyon, atardamarlardaki kan basıncının sürekli olarak normalin üzerinde seyretmesiyle tanımlanıyor.
Dünya genelinde 1 milyar 280 milyon kişinin, Türkiye’de ise 16 milyonu aşkın kişinin hipertansiyon hastası olduğu belirtiliyor. Bu da, ülkemizde neredeyse her 3 kişiden 1’inin hipertansiyonla mücadele ettiğini gösteriyor.
Daha da çarpıcı olan ise hipertansiyonun artık yalnızca ileri yaşların değil, genç yaş grubunun da sorunu haline gelmesi. Yapılan son araştırmalar, hipertansiyon 20’li yaşlara hatta 15-19 yaş aralığına kadar indiğini ortaya koyuyor.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Turfan, modern yaşamın getirdiği hareketsizlik, fast food tarzı beslenme ve kötü alışkanlıkların gençler arasında hipertansiyonun yaygınlaşmasına yol açtığını vurguluyor. Prof. Dr. Turfan, hipertansiyonda erken teşhis ve tedavinin yaşamsal önem taşıdığını belirterek, gençlerin hiçbir şikayetleri olmasa bile 18 yaşından itibaren yılda bir kez tansiyonlarını ölçtürmeleri gerektiğini söylüyor.
HİPERTANSİYON YAŞINI ÖNE ÇEKEN 8 RİSK FAKTÖRÜ
- Obezite:
Hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme gençlerde obeziteyi yaygınlaştırıyor. Prof. Dr. Murat Turfan, “Aşırı kilo, kalbin daha fazla çalışmasına neden oluyor ve damar duvarlarında gerginliği artırarak tansiyonun yükselmesine sebep oluyor. Vücut kitle indeksinde her 1 birimlik artış, hipertansiyon riskini yüzde 7 oranında artırıyor” diyor.
Ne yapmalı? Sağlıklı beslenin, düzenli egzersizle Vücut Kitle İndeksinizi 18.5–24.9 aralığında tutun.
- Aşırı Tuz Tüketimi:
Sodyum (tuz), damarların kasılmasına yol açarak tansiyonu yükseltiyor. Özellikle fast food ve paketli gıdalar gençlerde tuz tüketimini artırıyor.
Ne yapmalı? Günde 5 gramdan fazla tuz tüketmeyin. Yemekleri tuz yerine baharat, limon veya sarımsakla tatlandırın.
- Hareketsiz Yaşam Tarzı:
Gençlerin yüzde 80’inden fazlası yeterince hareket etmiyor. Bu da damar sağlığını bozarak kan basıncını artırıyor.
Ne yapmalı? Haftada en az 150 dakika egzersiz yapın. Günde 30 dakikalık yürüyüşü alışkanlık haline getirin.
- Sigara ve Alkol Kullanımı:
Sigara damarları daraltıyor; alkol ise kan basıncını doğrudan yükseltiyor.
Ne yapmalı? Sigara içmeyin, alkolü bırakın veya sınırlandırın.
- Uyku Bozuklukları:
Uyku apnesi ve uykusuzluk, gece boyunca oksijen düşüklüğüne neden olarak hipertansiyonu tetikliyor.
Ne yapmalı? Uyku kalitenizi artırın, horlama gibi şikayetlerde mutlaka bir uzmana başvurun.
- Kahve ve Enerji İçecekleri:
Fazla kafein nabzı ve tansiyonu yükseltiyor. 400 mg’ın üzerindeki kafein (yaklaşık 4 fincan kahve) ani tansiyon artışlarına yol açabiliyor.
Ne yapmalı? Günde 2-3 fincandan fazla kahve içmeyin, enerji içeceklerinden uzak durun.
- Stres ve Anksiyete:
Stres hormonları damarları büzerek kan basıncını artırıyor. Kronik stres hipertansiyon riskini 2 katına çıkarabiliyor.
Ne yapmalı? Meditasyon, gevşeme teknikleri ve hobi edinimiyle stresinizi yönetin.
- Böbrek Hastalıkları:
Bazı böbrek hastalıkları, sodyum ve sıvı dengesini bozarak tansiyonun yükselmesine neden oluyor.
Ne yapmalı? Düzenli kan ve idrar testleriyle böbrek sağlığınızı takip edin.
