Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

İngiliz hasta’ya Türkiye propagandası

Yaşamın temeli sağlık, evrensel bir olgudur. Sınırları yoktur. 1992 yapımı Oscar ödüllü “İngiliz Hasta” filmini hatırlayanlar bilir; en kanlı savaşlar bile insana ait değerleri öldüremiyor. Günümüzde sağlık hizmetlerine erişim olanakları arttıkça, sağlık hizmeti veren ülke ve kuruluşların sağlık turizm rekabeti de arttı.

Konumuz; İngiltere’nin Türkiye’ye yönelik sağlık turizmi propagandası olunca bu yazıma böyle bir girişle dikkat çekmek istedim. Önceki yazımda sağlık turizminde güveden bahsetmiştik. Son zamanlarda İngiltere’nin sağlık turizmiyle ilgili Türkiye’ye yönelik olumsuz yaklaşımı, bu güven duygusuna zarar vereceği endişesi yaratıyor. İngiltere’den Türkiye’ye gelen sağlık turisti sayısındaki artış gözden kaçmıyor.

BU HASTALAR ÖZELLİKLE ESTETİK, DİŞ, EKLEM REPLASMANI ÖNCELİKLİ TEDAVİ AMAÇLI TÜRKİYE’Yİ SEÇİYOR

Ancak başta söz ettiğimiz sağlık turizmindeki rekabet yüzünden Birleşik Krallık’tan Türkiye’ye İngiliz hasta gelmesine sıcak bakılmıyor. İngiltere’de yayımlanan bazı medya organları ve sağlık sektörü temsilcileri, Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kalite ve güvenliğine gölge düşürecek haberlerle kamuoyunu etkilemeye çalışıyor. Propaganda, karakteri gereği doğruluğundan çok kitleleri etkileme önceliklidir. Ne yazık ki, bu propaganda da olumsuz etkisini Türkiye’ye yönlendiriyor.

ULUSAL BİR SORUN!

PEKİ  İNGİLTERE NEDEN TÜRKİYE’YE KARŞI BU PROPAGANDAYI YAPIYOR?

Bunun arkasında yatan birkaç sebep olabilir. İlk aklımıza gelenleri ve nedenlerini sıralayalım.

  • Rekabet: İngiltere’deki sağlık turizmi sektörü, Türkiye’yi rakip olarak görüyor olabilir.
  • Bilgi eksikliği: Bazı İngilizlerin Türkiye’deki sağlık hizmetleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmayabilir. Bu da olumsuz algılara yol açabilir.

TÜRKİYE VE SAĞLIK TURİZMİ FİRMALARI BU OLUMSUZ ALGIYI KIRMAK İÇİN NE YAPABİLİR?

  • Şeffaflık ve Güvenilirlik: Türkiye’deki sağlık kuruluşları ve yetkililer, uluslararası standartlara uygun olduklarını ve hastalara güvenli ve kaliteli hizmet sunduklarını gösteren belgeler ve veriler sunmalıdır.
  • Pazarlama ve Tanıtım: Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyeli, İngiltere’de ve diğer Avrupa ülkelerinde etkin bir şekilde pazarlanmalıdır. Başarı hikayeleri ve hasta referansları ön plana çıkarılmalıdır.
  • Diplomasi: İki ülke arasındaki siyasi diyalog ve iş birliği artırılmalı, sağlık turizmi de bu işbirliğinin bir parçası haline getirilmelidir.
  • Eğitim: İngiliz sağlık çalışanları ve kamuoyu Türkiye’deki sağlık hizmetleri hakkında bilgilendirilmelidir.

Sonuç olarak: İngiltere’nin Türkiye’ye yönelik sağlık turizmi propagandası, Türk sağlık sektörüne zarar veriyor. Bu olumsuz algıyı kırmak için şeffaflık, pazarlama, diplomasi ve eğitim gibi alanlarda adımlar atılması gerekiyor. Hem kamu hem de özel sektör bu konuda işbirliği yapmalı ve Türkiye’nin sağlık turizminde hak ettiği yeri alması için birlikte çalışmalıdır.

Sağlıklı günler…