Sonbahar ve kış aylarında soğuyan hava, yalnızca solunum yolu hastalıklarını değil, aynı zamanda varis için de avantaj sağlıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Ayça Özgen, bu dönemin varis tedavisi için en uygun zaman olduğunu vurguluyor.
“Sıcak havaların azalması, hem tedavi sürecini daha konforlu hale getiriyor hem de iyileşmeyi hızlandırıyor” diyor Dr. Özgen.
Dünya genelinde varis hastalığı kadınlarda erkeklere göre 4 kat daha fazla görülüyor. Bacak toplardamarlarındaki kapakçıkların görevini yerine getirememesi sonucu damarların genişlemesiyle oluşan varis, hem ağrıya hem de estetik kaygılara yol açıyor.
Dr. Özgen, “Varis, sadece görsel bir problem değil, toplardamarlarda ciddi fonksiyon bozukluğudur. Tedavi edilmezse bacaklarda kalıcı ödem, ciltte renk değişikliği ve venöz ülser adı verilen yaralar gelişebilir” diyor.
Dr. Özgen, sonbahar ve kış aylarının varis tedavisi açısından birçok avantaj sunduğunu belirtiyor:
“Lazer, köpük (skleroterapi) ve radyofrekans gibi yöntemlerden sonra hastaların bir süre varis çorabı kullanması gerekir. Soğuk havalarda bu süreç daha rahat geçer. Ayrıca güneşin etkisinin azaldığı bu dönemde, ciltte leke riski de en aza iner.”

Bacaklarda belirgin damarlar, ağrı, şişlik, yanma, kaşıntı veya gece krampları gibi belirtiler, varis hastalığının ilk sinyalleri olabilir. Bu durumda bir kalp ve damar cerrahına başvurmak gerekiyor.
Dr. Özgen, “Varis sadece kozmetik bir sorun değildir. Tedavi edilmediğinde pıhtı oluşumu gibi ciddi sonuçlara yol açabilir” diyor.
Sağlıklı ve estetik bacaklara ulaşmak için erken teşhis ve uygun tedavi büyük önem