KKKA vakaları artıyor. Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte doğayla temas artarken, keneden bulaşan hastalıklarda da ciddi bir artış gözlemleniyor. Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşılan bölgelerde, başta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) olmak üzere bazı hastalıklar ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.
Özellikle Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nde KKKA vakalarına sıkça rastlanıyor. Uzmanlar, bu hastalığın yayılımında kenelerin bahar ve yaz aylarında daha aktif hale gelmesinin etkili olduğunu belirtiyor.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Zehra Çağla Karakoç’a göre; Türkiye’de şu ana kadar yaklaşık 30 farklı kene türü tespit edildi. Bu kenelerden insana en çok Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü bulaşıyor.
KKKA, infekte kenenin tutunmasıyla birlikte bulaşabiliyor. Virüs, kan yoluyla hızlıca yayılırken, yüksek ateş, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, mide bulantısı ve karın ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Hastalığın ilerlemesiyle birlikte iç organlarda ve deride kanamalar gelişebiliyor. Özellikle Tokat, Sivas, Çorum ve Erzurum illeri riskli bölgeler arasında öne çıkıyor.
Keneler yoluyla bulaşan bir diğer önemli hastalık ise Lyme hastalığı. Borrelia burgdorferi bakterisinin neden olduğu bu hastalık, erken dönemde öküz gözü şeklinde kızarıklıkla kendini belli edebilir.
İleri evrelerde ise eklem iltihabı, kalp ritim bozuklukları ve sinir sistemi rahatsızlıkları gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Uzmanlara göre bu hastalık, KKKA kadar yaygın olmasa da dikkate alınmalı.
Halk arasında sıkça yapılan hatalardan biri de kenenin üzerine alkol, kolonya dökmek veya yakmak oluyor. Doç. Dr. Karakoç, bu tür uygulamaların kenenin kusmasına neden olarak, enfekte materyalin insan vücuduna geçişini kolaylaştırdığını vurguluyor.
Bu nedenle keneye kesinlikle müdahale edilmemeli, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Ayrıca kene çıkarıldıktan sonraki 10 gün içinde belirtiler dikkatle izlenmeli.