Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Türkiye’nin termal sağlık turizminde küresel bir çekim merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, bu hedefe ulaşmak için yeni bir tesisleşme atağına ve Türkiye’ye özgü bir yatırım modeline ihtiyaç olduğunu vurguladı.
TTYD Başkanı Oya Narin, 9 Mayıs 2025 tarihinde Ürgüp’te düzenlenen International Geothermal Investment Summit (IGIS 2025) kapsamında gerçekleştirilen “Termal Turizm” başlıklı oturumda konuştu. Panel, JEMYAD Başkanı Ömer Tosun’un moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde ayrıca Relaix Chateaux Ağ Geliştirme Müdürü Giulia Devietti Goggia ve MRP Hotels Ortağı Mustafa Özdemir de yer aldı.
Türkiye’nin jeotermal kaynaklar açısından Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü, kaplıca uygulamalarında ise dünyada üçüncü sırada olduğunu hatırlatan Narin, “Ancak bu zenginliği turizm gelirine dönüştürme konusunda henüz arzu edilen seviyede değiliz. Buna göre bu potansiyel, küresel wellness turizminden çok daha büyük bir pay almamızı mümkün kılabilir” dedi.
Global Wellness Economy Report 2024 verilerine göre:
Wellness turizminin 2023-2028 arasında yıllık %10,2, termal turizmin ise %9,2 büyümesi bekleniyor. Buna karşın Türkiye, wellness turizminde 8,7 milyar dolarlık hacimle 16’ncı sırada yer alıyor. Oysa Almanya, Avrupa’daki termal gelirlerin %50’sini elde ederken, Türkiye sahip olduğu daha büyük potansiyelle bu pazardan daha fazla pay almalı.
2023 itibarıyla Türkiye’deki toplam termal yatak kapasitesi 33.500. 2024’te hizmete giren 9 ve 2025’te açılması planlanan 15 yeni tesisle birlikte bu kapasiteye lakin 7.500 yatak daha eklenecek. Böylece toplam kapasite 41.000’e ulaşacak.
Narin, “Bu gelişmeler, termal turizmde büyük bir yatırım fırsatına işaret ediyor. Ancak bu fırsatı değerlendirmek için Türkiye’ye özgü bir yatırım modeli oluşturulmalı” dedi.
2024 yılında termal tesislerde:
Narin, Almanya’nın termal turizm modelinin incelenmesi gerektiğini, Türkiye’nin kültürel ve coğrafi avantajlarına uygun, özgün bir yatırım modelinin kurgulanmasının elzem olduğunu söyledi.
Jeotermal kaynakların ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’nde yoğunlaştığını, ancak İç Anadolu başta olmak üzere pek çok bölgeye yayıldığını belirten Narin, özellikle 4., 5. ve 6. teşvik bölgelerinin yüksek potansiyel taşıdığına dikkat çekti.
Küresel çekim merkezi olabilmek için yatırım ve finansman desteği bundan dolayı büyük önem taşıyor. Ancak termal sağlık turizminde sürdürülebilir yatırımların yapılması, finansman modellerinin çeşitlendirilmesi ve yatırımcılara sağlanacak destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.