Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezler kullanırız. Aşağıdaki her onay kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerini etkinleştirmek için gerekli oldukları için tarayıcınızda saklanır....
Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.
Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.
Mide sağlığını korumak için Ramazan ayında sahur ve iftarda sağlıklı beslenmenin, ara öğünleri atlamamanın ve bol sıvı tüketmek önemli olduğunu belirten Gastroenteroloji Uzmanı Dr.Murat Keskin, reflü, mide yanması, gaz, ekşime, kabızlık gibi sorunlara karşı Ramazan ayında bazı pratik önlemlerin alınmasının yeterli olabileceğini söyledi.
Ramazan ayında, uzun oruç ve ardından kontrolsüzce yenilen yemekler midede ağrı, yanma, gaz, şişlik, hazımsızlık, kramplar ve reflüyü tetikleyebileceğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr.Murat Keskin, “Bu sebeple sağlıklı ve düzenli yeme alışkanlığımıza bu ayda da önem göstermemiz gerekiyor.
Uzun süreli açlıktan korunmak için, mutlaka sahur yapılmalı, ağır yağlı, baharatlı, acılı gıdalar yerine daha hafif olan çorba, süt ürünleri, sebze ve zeytinyağlı yemekler tercih edilmelidir. Sahur ve iftarda alınan gıda miktarı azaltılmalı, iftardan sonra yaklaşık bir buçuk saat aralıklarla iki ara öğün alarak yeme düzeni oluşturulmalıdır.
İftar ve sahurda gıdalar iyice çiğnenerek ve yavaş yavaş yenilmeli, hızlı yemekten kaçınılmalıdır. İftar ve sahur da ağır yağlı ve şerbetli tatlılar yerine, sütlü ve meyve tatlıları tercih edilmelidir. Sindirim problemine yol açmamak için kızartılmış, kavrulmuş besinler yerine haşlanmış, fırında ve ızgarada yapılmış yemekler tüketilmelidir.
İftara hafif yemeklerle başlanmalı, ardından az yağlı sebze ve et yemeği veya salatayla devam edilmelidir. Öğünlerde alınan sıvı miktarı arttırılmalı, günde en az 2-2,5 litre su ile beraber taze sıkılmış meyve suları, sebze suları, ayran gibi içecekler tüketerek vücudun sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır” diye konuştu.
Sahur ve iftarda büyük porsiyonlar yerine, küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmesine de dikkat edilmesi gerektiğini belirten Keskin, “Sık sık yeme şekli tercih edilmelidir. Hareketsizlikten özellikle kaçınılmalı, öğünlerden sonra kısa süreli yürüyüşler, hafif egzersizler yapılmalıdır. Özellikle reflüden kaçınmak için, sahurda yemekten en az yarım saat sonra yatılmalıdır.
Son olarak mide ve karındaki gaz ve şişkinliği, aynı zamanda kabızlığı engellemek için sebze, meyve, kepekli ekmek, kuru baklagiller gibi yüksek lifli gıdaların alınmasına özen gösterilmelidir” dedi. (İHA)