17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında, El Bebek Gül Bebek Derneği tarafından Pera Palace Hotel’de düzenlenen basın toplantısında, her bebeğin yaşamına annesiyle temas ederek başlamasının önemi vurgulandı.
Dernek, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Global Foundation for the Care of Newborn Infants (GFCNI) iş birliğiyle başlattığı “Sıfır Ayrılık” kampanyasıyla, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde 24 saat ebeveyn erişimi sağlanmasını, kanguru bakımının standart hale getirilmesini ve aile dostu yoğun bakım üniteleri oluşturulmasını hedefliyor.

Dernek Başkanı Uzman Psikolog İlknur Okay, “Sıfır Ayrılık ilkesinin bir sağlık yaklaşımı değil, bir yaşam hakkı olduğunu” belirterek şunları söyledi:
“Her bebek, annesinin kokusunu, sesini, dokunuşunu hissetme hakkına sahiptir. Ayrılık öldürür, yakınlık yaşatır. Türkiye’de hâlâ birçok yenidoğan yoğun bakımda ebeveyn erişimi sınırlı. Oysa ten tene temas sadece sevgi göstergesi değil, aynı zamanda tedavidir.”
El Bebek Gül Bebek Derneği, anne-bebek uyum odaları, kanguru koltuğu temini ve anne sütü farkındalık kampanyalarıyla ailelerin yanında olmayı sürdürüyor.
Prof. Dr. Nazan Aydın, ten tene temasın hem bebeğin hem annenin yaşam gücünü artırdığını belirtti.
“Prematüre bir bebeğin kalp ritmi, ısısı ve solunumu annesiyle temas ettiğinde dengelenir. Ayrılık sadece fiziksel değil, duygusal travmadır. Her temas bir umuttur, her yakınlık bir yaşam desteğidir” dedi.
Türk Neonatoloji Derneği’nden Prof. Dr. Hülya Selva Bilgen, “Prematüre bebekler kuvözde olsalar bile anne ve babalarından ayrılmamalı” dedi.
Bilgen, ebeveyn temasının solunum ve kalp ritmini dengelediğini, enfeksiyon oranlarını azalttığını ve anne sütünü artırdığını vurguladı.
El Bebek Gül Bebek Derneği, **“Bebek Dostu 2.0 – Sıfır Ayrılık Standardı”**nın ülke genelinde uygulanması için çağrıda bulundu.
Dernek, her prematüre bebeğin tıbben mümkün olduğunca annesinin yanında büyümesi ve aile dostu yoğun bakım standartlarının yaygınlaşması için çalışmalarını sürdürüyor.