Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezler kullanırız. Aşağıdaki her onay kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerini etkinleştirmek için gerekli oldukları için tarayıcınızda saklanır....
Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.
Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.
Parkinson; merkezi sinir sisteminin dopamin aktivitesi sergileyen kısımlarının yıkımıyla ortaya çıkan sistemik bir hastalıktır. Titreme, hareketlerde yavaşlama, yürüme ve konuşma güçlüğü gibi hastaların yaşamını zorlaştıran birçok belirtisi olan Parkinson’da ilaç tedavisinin yanı sıra beyin pili olarak bilinen derin beyin stimülasyonu tedavisi de uygulanıyor.
Beyin pilinin Parkinson’un ilerlemesini durdurmadığını belirten Medicana Sağlık Grubu Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hakan Şimşek, “Beyin pili, hareket bozukluklarının kontrol altına alınmasını sağlayan etkili bir tedavi seçeneğidir” dedi.
Dünyada 10 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 150 bin Parkinson hastası bulunuyor. İlerleyici bir hastalık olan Parkinson’a karşı, hali hazırda ilaç tedavisi uygulanıyor. Medicana Kadıköy Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hakan Şimşek, “Parkinson hastaları, başlangıçta ilaçlardan gün boyu fayda görürken, zamanla bu etkinin bir sonraki doza kadar devam etmediğini fark ederler” diyerek bu süreci şöyle anlattı: “Bu duruma doz sonu kötüleşmesi / kapalı (wearing off) periyodu denir.
Bu dönemde tedavinin etkisinin azalmasıyla birlikte; titreme, hareketlerde yavaşlama, yürüme güçlüğü ve konuşma akıcılığında bozulma başlar. Bazen de diskinezi olarak adlandırılan ve hastanın sosyal yaşamını sarsabilecek düzeyde bükülme, burkulma, çırpınma gibi istem dışı hareketler ortaya çıkar. Yeniden ilaç alınmasıyla birlikte belirtiler kaybolmaya başlar ve hasta tekrar kendini iyi hisseder.
Bu döneme açık (on) dönem, yeniden ilaç almayı gerektiren kötü döneme de kapalı (off) dönem denir. Kapalı dönemleri ve diskinezileri azaltacak sıklıkta ve dozda ilaç ayarlaması yapılır. Halen ilaç tedavisinden fayda görmesine rağmen sorunlu kapalı dönemleri ve hareket bozuklukları olan hastalar için derin beyin stimülasyonu (DBS) ameliyatı oldukça etkili bir seçenektir.”
Halk arasında beyin pili ameliyatı olarak bilinen DBS, göğüs ön duvarına yerleştirilen bir pille çalışan elektrotların beyne yerleştirilmesi işlemidir. Uygun dozda ve sıklıkta ilaç tedavisinden fayda gören ve aynı zamanda sorunlu kapalı dönemi ve kontrol edilemeyen diskinezileri olan hastalar için derin beyin stimülasyonu (DBS) faydalı bir seçenek olabilir.
Op. Dr. Hakan Şimşek, DBS cerrahisi kararı için bu konuda özelleşmiş tecrübeli beyin cerrahisi, nöroloji ve psikiyatri uzmanlarından oluşan hareket bozuklukları konseyi tarafından bir değerlendirilme yapılması ve takibe alınması gerektiğini belirterek, “En az 3-4 yıldır düzenli tedavi alan ve bundan fayda gören, akli melekelerin kaybolması olarak tanımlayabileceğimiz demansı olmayan, kapalı dönemleri başlayıp sıklaşmış hastalar uygun adaylardır.
Genel durum iyi olduğu sürece, DBS cerrahisi için üst yaş sınırı yoktur. Hastaların aynı zamanda aile ve çevreleri tarafından da uygun sosyal desteğe ihtiyaçları vardır” dedi.
Genel olarak DBS’nin güvenilir bir cerrahi işlem olduğunu belirten Op. Dr. Şimşek, ameliyat sürecini şöyle anlattı: “Çok düşük de olsa cerrahi işlem sırasında kanama, inme, sonrasında pil ya da elektrot enfeksiyonu riski vardır. Ameliyatın sabahında hasta başına lokal anestezi ile çerçeve sabitlenip, hesaplamalar için bilgisayarlı tomografi çekilir. Ameliyatın ilk bölümünde hasta uyanıktır.
Çerçeve yerleştirilip kafatasında hesaplanan noktalara lokal anestezi ile kesi yapılıp kemikte genellikle 1 santim kadar genişlikte iki adet delik açılarak buradan saç telinden kalınca elektrotlar hesaplanan hedefe yerleştirilir.
Tüm bu işlemler hasta için acısızdır. Mikroelektrot kayıtla hedef haritalaması ve makrostimulasyon ile etki değerlendirmesi yapılır. Aynı anda ameliyatta hazır bulunan nöroloji uzmanı ile hastanın sürekli klinik değerlendirmesi yapılarak elektrot konumu belirlenir. Daha sonra hasta uyutularak ara kablo cilt altından genelde sağ köprü kemiği altına taşınır. Pil de burada cilt altında oluşturulan cebe yerleştirilip kablolar bağlanarak sistem hazır hale getirilir.”
Parkinson’un ilerleyici bir hastalık olduğunu yineleyen Op. Dr. Şimşek; “DBS, hastalığın ilerlemesini durdurmaz ancak zaman içinde diskinezileri daha iyi kontrol edilir hale getirir ve açık (on) dönemleri uzatır. Belli aralıklarla voltaj ayarlamaları gerekebilir. En uygun ayara genelde 3 ila 6 ay içinde ulaşılır” ifadelerini kullandı. (İHA)