Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Disleksi için geliştirilen nörofeedback yöntemi umut veriyor

Bahçeşehir Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırma, disleksi nörofeedback yöntemiyle beynin dil ve okuma merkezlerinde işlevsel gelişim sağlanabildiğini ortaya koydu. Çalışmada, nöro geri bildirimin disleksili çocukların beyin yapısı üzerindeki etkileri bilimsel verilerle değerlendirildi.

Disleksi için geliştirilen nörofeedback yöntemi umut veriyorToplumun yaklaşık yüzde 10’unu etkileyen ve okuma-yazma becerilerinde güçlüklerle kendini gösteren disleksiye ilişkin yeni bir bilimsel çalışma yayımlandı. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Günet Eroğlu ile Raja Abou Harb tarafından yürütülen araştırmada, nöro geri bildirim (nörofeedback) yönteminin disleksili çocukların beyin yapısı üzerindeki etkileri incelendi.

Nörogelişimsel bir farklılık olarak tanımlanan disleksi; okuma, yazma ve heceleme becerilerinde güçlüklerin yanı sıra harf karıştırma, yönleri ayırt edememe gibi sorunlarla kendini gösteriyor. Uzmanlar, disleksinin “tembellik” ya da “dikkatsizlik” gibi etiketlerle tanımlanmasının bilimsel karşılığı olmadığını vurguluyor.

Araştırmacıların “Dislekside Sol Yarımküre Fonksiyonunun Geliştirilmesi: Auto Train Brain ile 14 Kanallı Nöro Geribildirim Üzerine Bir Pilot Çalışma” başlıklı çalışması, Neuro Regulation dergisinde yayımlandı. Çalışmada, disleksinin temelinde yer alan sol beyin yarımküresindeki işlevsel eksikliklerin giderilmesine yönelik olarak nöro geri bildirim temelli bir mobil yazılım test edildi.

Araştırma kapsamında EEG başlıklarıyla gerçekleştirilen uygulamalarda, 4 kanallı (EPOC-X) EEG başlığı kullanan çocukların, 5 kanallı başlık kullananlara kıyasla sol temporal lobda (dil ve okuma merkezi) daha hızlı ve güçlü bir gelişim gösterdiği belirlendi. Eğitimler sonucunda, beynin bilgi işleme kapasitesini yansıtan “gama bandı entropi varyansı” değerlerinde artış gözlemlendi. Bu artış, beynin daha verimli çalışmaya başladığına işaret eden bir gösterge olarak değerlendirildi.

Çalışmaya ilişkin değerlendirmede bulunan Auto Train Brain CEO’su Dr. Günet Eroğlu, disleksinin zekâ geriliğiyle ilişkilendirilemeyeceğini belirterek şunları söyledi:

“Yürüttüğümüz bu çalışmada, 14 kanallı nöro geribildirim yöntemiyle beynin kendi kendini düzenleme yeteneğini ve nöral esnekliğini (plastisite) harekete geçirebileceğimizi kanıtladık. Araştırmamız, özellikle 100 seanslık düzenli eğitimle beynin sol yarımküresindeki dil ve okuma merkezlerinin yeniden yapılandırılabildiğini gösteriyor. Nörofeedback eğitimi, öğrenme güçlüğü çeken bireylerde yalnızca okuma becerilerini değil, öz saygı ve sosyal işlevsellik gibi ikincil süreçleri de olumlu etkilemektedir. Beyin plastisitesi sayesinde, doğru yönlendirmeyle bu güçlükler aşılabiliyor.”

Eroğlu, nöro geri bildirimin işleyişini anlatırken yöntemi bir spor salonuna benzeterek şu ifadeleri kullandı:

“Nasıl ki düzenli egzersizle kaslar güçleniyor ve vücut daha dengeli çalışmayı öğreniyorsa, nöro geribildirim de beynin farklı bölgelerini çalıştırarak zihinsel performansı artırmayı hedefler. Beyin dalgalarının anlık olarak izlenmesi sayesinde beyin, verimsiz ya da dengesiz çalışan örüntülerini fark eder ve zamanla daha sağlıklı işleyiş biçimlerini öğrenir. Bu süreç; dikkat, odaklanma, stres yönetimi ve duygusal denge gibi alanlarda beynin kendi kendini düzenleme kapasitesini güçlendirirken, zihinsel işlevlerin bütüncül biçimde optimize edilmesine katkı sağlar.”