Skolyoz ameliyatında füzyonsuz yaklaşım: ipli yöntem. Omurgaya önden ya da arkadan bakıldığında sağa veya sola doğru eğrilik görülmesiyle anlaşılan skolyoz, özellikle büyüme çağındaki çocukları etkiliyor.
Çoğunlukla genetik faktörlere bağlı gelişen bu rahatsızlık, omurganın S ya da C şeklinde eğilmesi ve kendi etrafında dönmesiyle karakterize ediliyor. Skolyoz tedavisi, hastanın yaşı, eğriliğin derecesi ve büyüme potansiyeline göre kişiye özel planlanıyor.
İleri Omurga Merkezi’nden Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında önemli bilgiler verdi. Prof. Dr. Aydoğan, özellikle gelişim çağındaki çocuklar için umut veren “ipli skolyoz” yani füzyonsuz skolyoz ameliyatı yönteminin skolyoz tedavisinde önemli bir alternatif sunduğunu belirtti.
Skolyoz omurgada sağa ya da sola eğrilik olarak tanımlanıyor. Bu durum hafif olabileceği gibi, ilerleyen vakalarda ciddi sorunlara yol açabiliyor. En sık karşılaşılan tipi ise ergenlik çağında ortaya çıkan “Adölesan İdiopatik Skolyoz”.
Skolyozun erken dönemde tespit edilmesi, hem ilerlemenin önlenmesi hem de doğru tedavi yönteminin uygulanması açısından büyük önem taşıyor. Ancak erken yaşta ortaya çıkan skolyoz, çocuğun boy uzaması ile birlikte eğriliğin de artabileceği anlamına geliyor.
Geleneksel skolyoz ameliyatlarında omurlar sabitlenerek hareket kabiliyeti kaybolabiliyor. Ancak ipli skolyoz yöntemi, omurgayı sabitlemeden düzeltme yapabiliyor. Böylece çocuğun boy uzaması engellenmeden eğrilik de zamanla düzelebiliyor.
Bu yöntemle, göğüs bölgesindeki omurlara yerleştirilen vidalar ve bu vidalara bağlanan özel bantlarla omurga gerdirilerek şekillendiriliyor. Bu düzeltme, çocuğun büyümesiyle birlikte daha da belirgin hale geliyor.
İpli skolyoz yöntemi, her skolyoz hastasına uygun değil. Bu yöntemin uygulanabilmesi için:
Ayrıca, esnek eğriliğe sahip genç erişkinlerde de uygun hastalarda bu yöntem tercih edilebiliyor.
İpli skolyoz yöntemi, küçük deliklerden kamera yardımıyla yapılan minimal invaziv bir cerrahidir. Kanama ve ağrı oranı düşük olup, hastanede kalış süresi de kısadır. En önemli avantajı ise hastanın omurga hareketliliğinin korunmasıdır.
Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, bu yöntem sayesinde ameliyat sonrası çocukların ve gençlerin dans, spor, bale gibi aktiviteleri özgürce yapabildiğini belirtiyor. Artık skolyoz tedavisinde tercih, “hareketsiz ama düz” yerine “hem düz hem hareketli” omurgadan yana oluyor.
