Türkiye, sağlık turizmi alanında uzun yıllardır güçlü bir konuma sahip. Ancak son dönemde Avrupa ve ABD pazarlarındaki daralma, hasta sayısında azalmaya neden oldu. Bu durum, Türkiye’nin yeni pazarlara açılmasını zorunlu hale getirdi.

Afrika, Latin Amerika, Orta Doğu ve Doğu Avrupa, sağlık hizmetlerine erişimde zorluk yaşayan veya yüksek maliyetler nedeniyle alternatifler arayan büyük bir potansiyel taşıyor. Peki, bu bölgeler neden Türkiye için yeni sağlık turizmi pazarları olabilir ve buralardan hasta çekmek için nasıl bir yol izlenmeli?

AFRİKA: BÜYÜK BİR POTANSİYEL, BÜYÜK BİR İHTİYAÇ

• Afrika’da birçok ülkede sağlık sistemleri yetersiz ve gelişmemiş.
• Kaliteli özel hastaneler çok pahalı olduğu için halk sağlık hizmetlerine erişemiyor.
• Organ nakli, kanser tedavisi, diş ve estetik cerrahi gibi alanlarda büyük bir açık var.
• Nijerya, Kenya, Güney Afrika gibi ülkelerde üst gelir grubu, tedavi için yurtdışına çıkmayı tercih ediyor.
• Bölgedeki doktorlarla iş birliği yapılarak hasta yönlendirmeleri sağlanabilir.
• Türkiye’ye özel sağlık turizmi fuarları düzenlenebilir.
• Hedef ülkelerde ofisler ve temsilcilikler açılabilir.
• Sosyal medya ve dijital reklamlarla Türkiye’deki uygun fiyatlı ve kaliteli sağlık hizmetleri tanıtılabilir.
• Afrika’daki sigorta şirketleriyle anlaşmalar yapılabilir.
• Latin Amerika: Mesafe Uzak Ama Talep Yüksek
• Estetik cerrahi ve diş tedavileri için büyük bir talep var.
• Brezilya, Arjantin, Meksika gibi ülkelerde sağlık hizmetleri pahalı.
• Avrupa ve ABD yerine daha uygun fiyatlı tedavi arayan hastalar Türkiye’ye çekilebilir.
• Türk Hava Yolları’nın (THY) birçok Latin Amerika ülkesine direkt uçuşu var, ulaşım kolaylığı sağlanabilir.
• Latin Amerika ülkelerinde sağlık turizmi acenteleri ile ortaklık kurulabilir.
• İspanyolca ve Portekizce dijital reklamlarla Türkiye’deki sağlık hizmetleri tanıtılabilir.
• Brezilya, Meksika gibi estetik cerrahinin popüler olduğu ülkelerde, ünlü doktorlarla iş birlikleri yapılabilir.
• Medikal turizmi teşvik eden sigorta şirketleriyle anlaşmalar yapilabilir.

ORTA DOĞU: EN YAKIN VE EN KARLI PAZAR

• Türkiye’ye coğrafi olarak yakın ve kültürel bağları güçlü.
• Suudi Arabistan, Katar, BAE gibi ülkelerde sağlık hizmetleri pahalı.
• Tüp bebek tedavisi, saç ekimi, estetik cerrahi gibi alanlarda yoğun talep var.
• Arap turistler zaten Türkiye’ye geliyor, sağlık turizmi ile bu sayı artırılabilir.
• Arapça konuşan hasta danışmanları istihdam edilerek hasta iletişimi güçlendirilmeli.
• Orta Doğu’daki doktorlarla partnerlikler kurulmalı.
• Lüks konaklama ve VIP sağlık paketleri oluşturulmalı.
• Dijital pazarlama ve influencer marketing ile Türkiye’deki hizmetler tanıtılmalı.
• Orta Doğu pazarına özel sağlık turizmi paketleri geliştirilerek seyahat ve tedavi entegre edilmelidir.

DOĞU AVRUPA VE RUSYA: ESKİ PAZARI CANLANDIRMAK

• Estetik cerrahi ve diş tedavileri için Türkiye’yi tercih eden büyük bir kitle var.
• Avrupa’ya kıyasla daha uygun fiyatlı ve kaliteli hizmet sunuluyor.
• Ukrayna savaşı sonrası Rusya’dan Avrupa’ya gidiş zorlaştı, Türkiye alternatif olabilir.
• Sağlık hizmetleri ve sigorta sistemleri yetersiz olduğu için yurtdışında tedaviye yönelim fazla.
• Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinde sağlık turizmi reklamları artırılmalı.
• Rusya’dan Türkiye’ye charter uçuşları artırılmalı ve hasta ulaşımı kolaylaştırılmalı.
• Rusça ve Ukraynaca sosyal medya kampanyaları yapılmalı.
• Bu bölgelerden gelen hastalar için özel indirimler ve ödeme kolaylıkları sunulmalı.
• Türkiye İçin Yeni Pazarlar, Yeni Fırsatlar
• Türkiye, sağlık turizminde yeni pazarlara yönelmek zorunda. Avrupa ve ABD pazarlarındaki daralma göz önüne alındığında, Afrika, Latin Amerika, Orta Doğu ve Doğu Avrupa büyük bir potansiyel taşıyor. Bu bölgelerde yapılacak etkili pazarlama ve iş birlikleriyle, Türkiye sağlık turizmi sektörü yeniden büyüyebilir.
• Bölgesel stratejiler geliştirilmeli.
• Yerel partnerlikler kurulmalı.
• Hasta güveni sağlanmalı ve uluslararası standartlarda hizmet sunulmalı.
• Dijital pazarlama ve sosyal medya etkin kullanılmalı.

Türkiye, sağlık turizminde küresel liderliğe oynayabilir. Doğru adımlarla, “İyileşirken Keşfet” mottosunu dünya çapında duyurmak mümkün.