Burun estetiğinde doğal görünüm nasıl sağlanır? Estetik operasyonlar arasında zirvede olan burun estetiğine olan ilgi, özellikle sosyal medya ve çevrim içi toplantıların etkisiyle hızla artıyor. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Cem Öz, burun estetiği (rinoplasti) ameliyatıyla ilgili en çok merak edilen soruları yanıtladı; önemli uyarılarda bulundu.
Son yıllarda sosyal medya paylaşımları, selfie kültürü ve dijital toplantıların yaygınlaşması, yüz estetiğine ilgiyi artırdı. Bu durum, özellikle gençler arasında burun estetiğine yönelimi beraberinde getirdi. Öyle ki, 15-16 yaşlarındaki gençler dahi daha iyi görünmek için ailelerini ikna ederek estetik cerrahların kapısını çalıyor.
Ancak uzmanlar uyarıyor: Burun estetiği kemik ve kıkırdak gelişimi tamamlanmadan yapılmamalı! Dr. Cem Öz, “Burun estetiği ameliyatını yüz gelişiminin tamamlandığı 18 yaşından sonra öneriyoruz” diyor. Kızlarda 16-17, erkeklerde ise 17-18 yaşından önce yapılan ameliyatların ilerleyen yıllarda ikinci bir operasyona neden olabileceğini belirtiyor.
Yüzde ilk dikkat çeken yapı olan burun, estetik müdahale sonrası hemen fark edilebiliyor. Dr. Öz’e göre ideal burun; yüzle uyumlu, doğal görünümlü ve yapay izlenim bırakmayan burun olmalı. En önemlisi ise hem estetik hem de fonksiyonel olarak (nefes alma) başarılı bir sonuç elde edilmesi.
Her burun yapısı kişiye özel olduğu için estetik planlamalar da buna göre yapılıyor. Ancak, Dr. Cem Öz uyarıyor: “Hastaların beklentileri gerçekçi olmalı. Herkesin yüz yapısı farklıdır, bu nedenle aynı burun başka bir yüzde istenilen etkiyi yaratmayabilir.”
Burun estetiğinde açık ve kapalı teknikler kullanılıyor. Açık rinoplasti, burun yapılarının daha net görülmesini sağladığı için bazı durumlarda avantaj sağlarken; kapalı teknikte ise ciltte iz kalmıyor. Karar, burundaki deformasyona ve cerrahın deneyimine göre veriliyor.
Dr. Öz, burun estetiği sonrası ağrının hafif olduğunu ve basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabildiğini belirtiyor. Hastalar genellikle bir gece hastanede kalıyor ve ertesi gün taburcu ediliyor.
Günümüzde kullanılan silikon tamponlar sayesinde ameliyat sonrası nefes alma kolaylaşıyor. Dr. Öz, “Bez tamponlar gibi ağrılı ve kanamalı bir süreç yaşanmıyor” diyerek hastaları rahatlatıyor.
Modern tekniklerle morluklar artık minimum düzeyde kalıyor. Buz uygulaması, morluk giderici kremler, başın yüksekte tutulması ve alkol-sigaradan uzak durulması bu süreçte etkili oluyor. Ortalama 7 gün içinde morluklar büyük oranda geçiyor.
Burun ucu düşmesi, yeterli destek sağlanmayan kıkırdak yapılar nedeniyle görülebiliyor. Ancak, doğru teknikle yapılan ameliyatlarda bu risk ortadan kalkıyor. Dr. Öz, “Destekli yapı yıllarca formunu korur” diyor.
Ameliyatla yapılan düzeltmeler ömür boyu kalıcı. Ancak bazı eğri ve travmatik burunlarda nadir olarak “kıkırdak hafızası” nedeniyle deformasyon tekrarlayabiliyor. Bu durumda revizyon gerekebilir.
Ameliyattan 7 gün sonra bant ve ateller çıkarılıyor. Kişisel bakımı yapılan hastalar sosyal ve iş yaşamına dönebiliyor.
Ödemin tamamen geçmesi 3 ayı bulurken, burnun tam şeklini alması yaklaşık 1 yıl sürebiliyor.
Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler şöyle:
Rinoplasti düşünenler için doğru zamanlama, deneyimli cerrah ve gerçekçi beklentiler başarıyı getiriyor. Dr. Cem Öz’ün önerilerini dikkate alarak, hem estetik hem fonksiyonel açıdan başarılı sonuçlar elde etmek mümkün.