Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezler kullanırız. Aşağıdaki her onay kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerini etkinleştirmek için gerekli oldukları için tarayıcınızda saklanır....
Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.
Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.
Boyun bölgesinde oluşan kitleler genellikle benign (iyi huylu) olabilse de bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarının da habercisi olabiliyor. Enfeksiyonlardan, tiroid nodüllerine, lenf bezi şişliklerinde kansere kadar pek çok farklı nedenin boyunda kitleye neden olabildiğini söyleyen Kulak, Burun Boğaz ve Baş, Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nihal Seden Boyoğlu, boyun bölgesinde herhangi bir kitle fark edildiğinde, yeni, eski, ağrılı veya ağrısız fark etmeksizin mutlaka bir hekime başvurması gerektiğinin altını çizdi.
Boyun bölgesinde anormal, olmaması gereken, beklenenden farklı olan her türlü şişliğin boyun kitlesi olarak tanımlandığını anlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kulak, Burun Boğaz ve Baş, Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nihal Seden Boyoğlu, erken tanı, uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi ve olası komplikasyonların önlenmesinde erken tanın önemine işaret ederek konuyla ilgili uyarılarda bulundu.
Her yaş grubunda ortaya çıkan boyun kitlelerinin en sık nedeninin lenf bezlerinin şişmesi olduğunu anlatan Doç. Dr. Boyoğlu, “Len bezleri bağışıklık sisteminin bir parçasıdır. Dolayısıyla enfeksiyonlar ya da farklı sağlık sorunlarına bağlı olarak şişebiliyor.
Ancak bu şişmelerin en sık nedenlerine baktığımızda, farenjit, diş, sinüs veya bademcik gibi baş-boyun bölgesindeki enfeksiyonların ilk sıralarda geldiği görülüyor. Bölgedeki enfeksiyonun tedavi edilmesiyle birlikte şişlik ortadan kalkıyor” dedi.
Doç. Dr. Boyoğlu enfeksiyon dışında kalan sebepleri ise şöyle aktardı: “Tükürük bezlerinin iltihaplanmaları ya da tükürük bezlerinin iyi huylu tümörleri, bazen nadir de olsa kötü huylu tümörleri, boyunda şişmeye neden olabilir.
Tiroit bezinin kendi şişmesi olabilir. Tiroit nodülleri çok büyüdüğü zaman hem hasta hem de hekim tarafından fark edilebilir. Bunun dışında yağ bezeleri de boyunda şişliğe neden olabilir.”
Boyun kitlelerinin baş-boyun bölgesindeki kötü huylu tümörlerin yayılmasına veya lenf bezlerinin kendi tümöründen kaynaklı da olabileceğini aktaran Doç. Dr. Boyoğlu, “Kötü huylu tümörler genelde daha az görülse de baş boyun bölgesindeki yassı hücreli kanserlerin lenf bezlerine sıçraması nedeniyle ortaya çıkabilir.
Bazen de lenf dokusunun kendi kanseri yani ‘lenfoma’ dediğimiz lenf bezlerinin kanserinde boyun bölgesinde şişlikler, kitleler, ele gelen yumrular olabilir. Baş boyun bölgesi yassı hücreli kanserleri tüm dünyada yeni tanı konulan kanserlerin yüzde beşini oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kitlelerin ağrılı olması ya da boyutu gibi özelliklerinin altta yatan nedene işaret edebildiğini anlatan Doç. Dr. Boyoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle yeni başlayan kitleler genelde iyi huylu olarak kabul edilir. Enfeksiyona bağlı olduğu zaman hızlı ve ağrılı büyüme olabilir. Bunlara biraz daha enfeksiyon yönünde eğilim gösterebiliriz. Bunun aksine uzun süreli olan, zamanla büyüyen, ileri yaşlı hastalarda olan kitleler bizi biraz daha fazla düşündürür.
Kitlenin kendi şeklinden ziyade boyutu, kitlenin kıvamı, muayenede bulgularımız bizi bazı yönlere sevk edebilir. Özellikle sert, düzensiz şekilde ve hareketsiz kitleler bize kanseri düşündürür. Aynı zamanda bası bulguları yapan kitleler; mesela dışardan nefes borusuna bastığı için solunum darlığı, ses kısıklığı, yine yemek borusuna baskı yaptığı için yutma zorluğu yaşatan kitleler bize daha çok kanseri düşündürür.”
“Boynunda kitle fark eden herkes, yeni, eski, ağrılı veya ağrısız fark etmeksizin mutlaka bir hekime başvurmalı ve bunun nedenleri araştırılmalıdır” diyen Kulak, Burun, Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Nihal Seden Boyoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Bazen hastanın bize anlattığı öykü, yüksek ateşli hastalıkla beraber olması, beraberinde bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyor olması, bizi direkt tanıya götürebilir.
Muayenede bazı şeylerden şüphelenip ileri tetkik isteyebiliriz. Boyun kitlelerinde özellikle çok iyi çekilmiş bir boyun ultrasonu bizi doğru tanıya yönlendirebilir. Bu bir tümöre bağlıysa, iyi veya kötü huylu tümörler fark etmeksizin genellikle cerrahi olarak tedavi edilir. Enfeksiyona bağlıysa da genel olarak enfeksiyonun kaynağına yönelik tedavilerde boyun kitlesini tedavi etmiş oluruz.”
(HABER MERKEZİ)