Bizler buraya tekamül etmek için gelen ruhsal varlıklarız. Bireysel olarak tekamül yolunda en büyük sıkıntı ve sınavlarımızı 1.derecede yakınlarımızla yaşarız ki, onlar bizdeki potansiyelimizi, en iyi versiyonumuzu açığa çıkartmamızı sağlar. Hatta bunun için bize kötü gibi görünebilirler. Rolleri budur. (Rollerimiz budur. Kalubelada ruhlar aleminde anlaşma ve sözlerimiz vardır birbirimizle)
Bunu idrak ettiğimiz zaman zaten bir sıkıntı yok. Cennet döngülerini yaşarız.
İdrak etmediğimiz zaman ne olur?
Ötekileştirme, yargılama, sevgisizlik, saygısızlık, kıskançlık, horgörme, haset, öfke, kızgınlık, kırgınlık, vb negatif tüm duygular ve düşünceler. Bunun dışa vurumu da kaos, kargaşa, korku. Bunları tetikleyen eylemlerde yıkım, kıyım ,ölüm.
Peki bu kimin kimlerin işine yarar?
Tabi ki insanın-insanlığın OL’madığı kesin.
İlahi sistem hızlandırılmış halde bir çok olayları gerek insan eliyle gerekse doğal afet yoluyla bizlere göstermeye çalışıyor.
Bizlerin bu ahir zamandan, buraya “İns’an OL’duğumuzu, halife OL’duğumuzu hatırlamamız için geldiğimizi idrak etmemiz için bizleri sürekli silkeliyor. Kendimize gelmemiz için.
Ne zaman ki;