Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezler kullanırız. Aşağıdaki her onay kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.
"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerini etkinleştirmek için gerekli oldukları için tarayıcınızda saklanır....
Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.
Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.
Vücuttaki kolajen artışı için en önemli kaynaklardan birinin silisyum olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Yeşim Temel Özcan: “Kolajen ve silisyum takviyesi birlikte alındığında kolajen sentezinin %11 arttığını gösteren klinik çalışmalar* bulunmaktadır. Silisyum eksikliği kolajen sentezini negatif etkileyeceğinden erken yaşlanmanın cilt, saç ve eklem sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini artırabilir. Silisyumun 35 yaşından itibaren vücuttaki miktarı büyük ölçüde azalır ve bu da ekstra silisyum alınmasını gerektirir.” dedi. Silisyum ve kolajen ile ilgili detaylı bilgiler veren Diyetisyen Yeşim Temel Özcan; “Yerkabuğunda %27,2 oranında var olan Silisyum, oksijenden (%45,5) sonra en çok bulunan ikinci elementtir. Vücudumuz için de çok önemli fonksiyonları vardır. Bağ dokularını, kemikleri ve eklemleri güçlendirmenin yanı sıra tırnak, saç ve cilt bakımı için vazgeçilmez bir bileşendir. Bağ doku, kemik ve cilt sağlığının önemli bileşenlerinden olan kolajenin de vücuttaki sentezi ve kullanılmasında silisyum hayati önem taşımaktadır. İnsan vücudunun çeşitli dokularında ve vücut sıvılarında ortalama 7 gram silisyum bulunur.” dedi.
Silisyum ve kolajen ilişkisini açıklayan Özcan; “Silisyum; kolajen ve elastinin ciltteki artışı için gereklidir ve bağ dokuları, kemikler, kıkırdak, tendon ve eklem sağlığı için büyük önem taşır. Kolajen; dokulara destek sağlayan bir iskele görevi görürken elastin ise dokulara, cilde, saça ve kan damarlarına esneklik verir. Silisyum vücuttaki kolajen ve elastinin sentezini artırarak cilt için esnekliğin maksimuma ulaşmasını sağlar.” dedi. Özcan; “Sağlıklı kadınlarda yapılan klinik çalışmada , dermatolojik etkiyi değerlendirmek için günlük 5 mg silisyum takviyesi uygulanmıştır. Bu çalışma sonucunda kırışıklıkta %46 ile %75 arasındaki oranlarda azalma ve %50 ile %54 arasında kirpik uzunluğunda artış görülmüştür. Bu kişilerde %40 daha az cilt lekesine rastlanmıştır. Eklem sağlığına geldiğimizde ise silisyumun D vitamini ile birlikte kullanımında Tip 1 kolajende artış olduğunu gösteren klinik çalışmalar olduğunu görüyoruz. Tip I kolajen vücudumuzdaki kolajenin %90’ıdır. Yoğun şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlere yapı sağlar. Kolajen kullanmak isteyenlerin silisyum içerikli takviyeleri tercih ederek, tek başına kolajen içeren ürünlere göre daha fazla etki göreceklerini” belirtti.
“Silisyum doğada element olarak var olduğundan gıdalarda çok fazla bulunmamaktadır” diyen Özcan, “çok az miktarda fasulye filizinde, biber ve kırmızı biberde, yulaf ve darıda bulunur. Horsetail (atkuyruğu / equisetum arvense / kırkkilit otu) bitkisinde önemli miktarda silisyum elementi vardır.