Onay Tercihlerini Özelleştir

Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezler kullanırız. Aşağıdaki her onay kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.

"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerini etkinleştirmek için gerekli oldukları için tarayıcınızda saklanır.... 

Her zaman aktif

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

Gösterilecek çerez yok.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

Gösterilecek çerez yok.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

Gösterilecek çerez yok.

Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

Gösterilecek çerez yok.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.

Gösterilecek çerez yok.

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Sedef hastalarının güneşe direkt maruz kalması riskli

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan: “Özellikle güneş yanıklarının ters bir etki yaratarak sedefi azdırabilmesi mümkün. O yüzden güneşten kontrollü bir şekilde yararlanmalarını öneririm. Dik açıyla gelen saatlerde örneğin saat 11.00 ve 15.00 arasında güneş koruması olmadan güneşlenmemelerini öneririm. Özellikle beyaz tenli hastalarımız için bu çok daha önemli”

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, son günlerde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle sedef hastalarının özellikle 11.00-15.00 saatlerinde güneşten korunmaları uyarısında bulundu. Prof. Dr. Başkan, dünyada son 10 yılda sedef hastalığının tedavisinde çok büyük değişimler olduğunu söyledi. Yeni tedavi yöntemleriyle sedef hastalarını yılda 3-5 iğneyle en iyi derecede tedavi etmenin mümkün olabildiğini belirten Başkan, bunun büyük bir konfor sağladığını dile getirdi. Yaygın hastalığı olanların eskiden vücudunun çok geniş alanlarına krem sürmek veya alternatif tedavi yöntemlerine başvurduğunu, birtakım tıbbi tedavilere ve yan etkilerine katlanmak durumunda kaldığını anlatan Başkan, “Günümüzde çok daha etkili ve güvenli yöntemlerle günlük hayatlarını sürdürebiliyorlar. Herhangi bir rahatsızlık yaşamadan tama yakın silinmekle ya da tam silinmekle iyileşebiliyorlar.” dedi. Sedef hastalığında ümitsizliğe düşülmemesi gerektiğini kaydeden Başkan, tedavinin temel direği ilaçlar olsa bile çok yönlü bakış açısının önemli olduğunu aktardı. Hastanın aşırı kilo, romatizma gibi sorunları varsa hekimlerin onlara yol arkadaşlığı yapmak, doğru yönlendirmek durumunda olduğunu ifade eden Başkan, şöyle konuştu:

Sedef hastalığı yaz aylarında rahatlıyor çünkü deniz, güneş olumlu etki göstermekte, tatil ortamı, dinlenme, işten okuldan uzaklaşma hastalar üzerinde olumlu etki yaratıyor. Psikolojik olarak da dinlendirmekte. Ultraviyolenin de olumlu etkilerini deri üzerinde görebiliyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken bir durum var: Özellikle güneş yanıklarının ters bir etki yaratarak sedefi azdırabilmesi mümkün. O yüzden güneşten kontrollü bir şekilde yararlanmalarını öneririm. Dik açıyla gelen saatlerde örneğin saat 11.00 ve 15.00 arasında güneş koruması olmadan güneşlenmemelerini öneririm. Özellikle beyaz tenli hastalarımız için bu çok daha önemli. Hastalarımız yazın güneşinden kontrolü bir şekilde yararlanabilirler.”

Bence bu hastalık biraz kafada bitiyor; Yaklaşık 18 yıldır sedef hastalığıyla mücadele eden 30 yaşındaki Ayşegül Elakan ise rahatsızlığının dirseklerinde başladığını bildirdi. Hastalık bir süre ilerledikten sonra doktora gittiğini ve sedef teşhisi konulduğunu dile getiren Elakan, şunları kaydetti: “En son hocamla yollarım kesişti. Onunla tedavi sürecine başladık. Onun sayesinde tedavim çok iyi ilerledi, bu hastalıktan kurtuldum diyebilirim artık. Bence bu hastalık biraz kafada bitiyor, tamamen stresle, psikolojiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Herkesin hayatında yaşadığı zorluklar var. Benimki biraz daha farklı. Bu konuda tek başıma bu hayat mücadelesini sürdürdüğüm için stres ve psikolojik olarak kendime fazla yüklendim. Şu an tedavim çok şükür çok iyi bir düzeyde. Şu an vücudumda hiçbir yerde yara kalmadı, kaşıntılar yok.”