Onay Tercihlerini Özelleştir

Verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için çerezler kullanırız. Aşağıdaki her onay kategorisi altında tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz.

"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerini etkinleştirmek için gerekli oldukları için tarayıcınızda saklanır.... 

Her zaman aktif

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

Gösterilecek çerez yok.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

Gösterilecek çerez yok.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

Gösterilecek çerez yok.

Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

Gösterilecek çerez yok.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customized advertisements based on the pages you visited previously and to analyze the effectiveness of the ad campaigns.

Gösterilecek çerez yok.

Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

Prof. Dr. Aytaç Atamer: Kimler mutlaka kolonoskopi yaptırmalı?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, kolon kanserinin, genetik etkenlerin yanında beslenme ve hayat tarzı alışkanlıklarına bağlı olarak da oluşabileceğine dikkat çekti.

Kolon kanserinin günümüzde en sık karşılaşılan üçüncü kanser çeşidi olduğunu kaydeden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Kolon kanseri, tedavisi mümkün olan ve önlenebilir bir hastalıktır. Takip son derece önemlidir.” diyerek düzenli kontrolün önemine vurgu yaptı.

KİMLER MUTLAKA KOLONOSKOPİ YAPTIRMALI

“45 yaşının üzerindeki herkesin, önceden kolonoskopi yapılmadıysa mutlaka yaptırması gerekir.” diyen Prof. Dr. Atamer, “Ailesinde özellikle birinci derece akrabalarında kolon kanseri olan kişilerdeyse, akrabalarının kolon kanserine yakalandığı yaşın 10 yıl gerisinden başlayarak düzenli kolonoskopi yapılması gerekir” şeklinde konuştu.

Kolon kanseri nin genelde belirti vermeyen hastalık grubu içerisinde yer aldığına dikkat çeken Prof. Dr. Atamer, “Sol tarafı tutan kolon kanserleri karşımıza kanamayla gelmekte, sağ tarafı tutanlar ise daha çok kansızlık ile gelmektedir. Bu nedenle takip ve düzenli kolonoskopi, hastalığı yakalamak ve tedavi etmek için son derece önemli. Bunun dışında da genel sağlık kontrolünde takip mümkün olmakla beraber tanı koymak kolonoskopiyle mümkün olur.” dedi.

KOLON KANSERİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARININ  ETKİLERİ

Kolon kanserinin sadece genetik faktörlere bağlı oluşmadığının da altını çizen Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Beslenme alışkanlıkları, özellikle sigara ve alkol tüketimi ile kırmızı et ve şarküteri ürünlerinin fazla tüketimi, yağlı gıdaların tüketilmesi, aşırı kilo ve hareketsizlik kolon kanseri nin oluşmasında rol oynar” uyarısında bulundu.

Kolon kanserlerinin polip aşamasıyla başladığını kaydeden Prof. Prof. Dr. Atamer, “Zamanla bu polipler kanserleşir. Bu nedenle düzenli kolonoskopi yapılan hastalarda poliplere bakılır. Polip varsa görmek ve çıkartmak mümkündür” dedi. Belirli bir seviyenin altında olması halinde özel yöntemlerle, kanserleşen polipin kapalı ameliyatla tedavi edilebileceğini aktaran Prof. Prof. Dr. Atamer, sözlerini şöyle tamamladı: “Günümüzde çok ilerlemiş kolon kanserlerini bile yayılmadığı sürece çıkartmak mümkün. Bunun dışında ilerlemiş kolon kanserlerinde de konseyin vereceği karara göre, öncelikle cerrahi müdahale bazı durumlardaysa kemoradyoterapi takiben cerrahi müdahale yapılmaktadır. Kolon kanseri nin bulunduğu yer son derece önemlidir. Ameliyata ona göre karar verilmesi gerekir.  Ameliyatın iyileşme sürecinde hastalar normal yaşamlarına dönebilmelidir. Önemli olan nokta erken yakalamaktır. Erken yakalandığı zaman ameliyat kısa ve laparoskopik olur. Erken tanının ardından yapılan ameliyat sonrası hastanın iyileşmesi ve toparlanması kolay olmaktadır.”