Son yıllarda hayatımızın her alanına giren yapay zeka, yalnızca teknoloji değil psikoloji dünyasında da etkisini gösteriyor. Sohbet robotları, sanal asistanlar ve yapay zeka destekli terapi uygulamaları, birçok kişi için “dijital dost” haline geldi. Bazı kullanıcılar bu sohbetlerin yalnızlık hissini azalttığını söylerken, uzmanlar bu durumun ciddi riskler taşıyabileceğini belirtiyor.
Uzman Psikolog Meysenaz Koser, yapay zeka ile duygusal paylaşımların depresyon ve yalnızlık riskini artırabileceğini söyledi.
Yanıtlar Yüzeysel Olabilir
Yapay zekanın yanıtları, derin bir psikolojik destek yerine geçmez. Sizin yaşadığınız deneyimin tüm anlamını kavrayamaz.
Duygularınızı Hissetmez
Yapay zeka duygularınızı analiz edebilir ama hissedemez. Empati görünse bile bu, programlanmış bir yanıttır.
Gerçek İlişkilerin Yerini Tutmaz
İnsan ruhu yüz yüze temas, ses tonu ve jestlerle iyileşir. Yapay zeka ile kurulan bağ tek taraflıdır.
Alışkanlık Haline Getirmeyin
Sadece yapay zekaya dert anlatmak, sosyal ilişkilerden uzaklaşmanıza yol açabilir.
Geçici Rahatlama Sağlar
Yapay zekaya içini dökmek anlık iyi hissettirebilir. Ancak kalıcı destek, karşılıklı anlayışla mümkündür.
Gizlilik ve Zaman Kaybına Dikkat
Paylaştığınız her bilgi gelecekte kullanılabilecek bir veridir. Ayrıca fazla kullanım, gerçek hayattan zaman çalar.
Bağımlılık Geliştirmeyin
Yapay zekaya duygusal bağ kurmak, yalnızlık ve depresyon riskini artırabilir.